Hücre ve Bölünmeler.

7.Sınıf 2. Ünite: Hücre ve Bölünmeler

KONU: Hücre

Canlıların canlılık özelliğini gösteren en küçük yapıtaşına hücre denir.

Canlıların vücudu hücrelerden oluştur.
Hücreler canlıdır.
Kendi başına yaşam özelliği gösterir.

Canlıda meydana gelen yaşamsal olaylar ( Solunum, boşaltım, büyüme ) hücrelerle gerçekleşir.
Hücreler çıplak gözle görülemez, mikroskop denilen araçlarla gözlenebilir.

Hücrenin Temel Kısımları
Hücre üç temel kısımdan meydana gelir.
Bunlar dıştan içe doğru hücre zarı, sitoplazma ve çekirdektir.

A- Hücre Zarı

Hücreyi dış etkilere karşı korur.
Esnek bir yapısı vardır, üzerinde geçitler (Por) bulunur.
Porlar aracılığı ile madde alışverişi yapar, seçici geçirgendir.
Her maddeyi içeri almaz veya dışarı çıkarmaz.
Yapısı protein, yağ ve karbonhidrattan oluşur.

Hücre zarının özellikleri
Hücreye şekil verir.
Hücreyi dış etkilerden korur.
Hücrenin madde alışverişini kontrol eder.
Hücrenin dağılmasını engeller.
Canlıdır.

Hücre duvarı

Hücre zarının etrafını saran sert ve dayanıklı bir yapıdır.
Bitki hücrelerinde bulunur.
Bakteri ve mantarlarda da bulunmaktadır.

Hayvan hücrelerinde bulunmaz.
Hücre zarının etrafını sarar.
Bitkiye dayanıklılık sağlar.
Bitkiyi iç ve dış etkilere karşı korur.
Genellikle selülozdan yapılmıştır.
Hücre duvarı tam geçirgendir.
Cansızdır.

B- Sitoplazma

Hücre zarı ile çekirdek arasını doldurur, yumurta akı kıvamındadır.
Yarı saydam ve akışkandır.
Yapısının çok büyük bir kısmı sudur.
Yaşamsal olaylar sitoplazmada gerçekleşir.
Solunum, boşaltım, sindirim, madde sentezi (üretimi), enerji üretimi, beslenme olayları gerçekleştirilir.
Yaşamsal olayların gerçekleştiği yapılara organel adı verilir.
Sitoplazma içerisinde enzimler, hormonlar, mineraller, karbonhidratlar, yağlar ve proteinler bulunur.

Hücre içerisinde bulunan organeller
1. Endoplazmik Retikulum

Hücrenin içini ağ gibi saran kanal sistemidir.
Hücre içine maddelerin taşınmasını sağlar.
Bir ülkedeki karayollarına benzer.
Bazı maddelerin sentezlenmesinde (üretilmesinde) ve depolanmasında görevlidir.

2. Golgi Cisimciği

Salgı maddelerinin üretilmesini, kesecikler halinde paketlenmesi sağlar.
Salgı üreten hücrelerde normalden fazla bulunur.
Tükürük bezi, ter bezi, süt bezi, deri golgi cisimciğinin fazla olduğu yerlerdir.
Çiçekli bitkilerde bal özü salgılanmasını gerçekleştirir.

3. Mitokondri

Besin ve oksijeni yakarak hücre için gerekli enerjiyi üretir.
Hücrenin enerji santralleridir.
Enerji tüketiminin fazla olduğu yerlerde mitokondri sayısı da fazladır.
Sinir, kas, karaciğer hücrelerinde fazlaca bulunur.

4. Lizozom


Hücre içindeki maddelerin sindirilmesini sağlar.
Büyük yapılı besinleri küçük parçalara ayırır.
Yaşlanmış dokuları, kurbağa larvasının kuyruğunu, mikropları yok eder.
Hayvan hücrelerinde ve gelişmemiş bitki hücrelerinde bulunur.

5. Ribozom

Bütün hücrelerde bulunur.(Virüsler hariç)
En küçük organeldir.
Proteinlerin üretimini sağlar.
Protein üretiminin fazla olduğu yerlerde ribozom sayısı fazladır.
Genç hücrelerde, karaciğer ve salgı bezlerinde fazla bulunur.

6. Sentrozom (Sentriyoller)

Sentrozom çiftler halinde bulunur.
Sentrozom iki sentriyolden oluşur.
Hücre bölünmesinde görevlidir.
Hayvan hücrelerinde ve gelişmemiş bitki hücrelerinde bulunur.

7. Koful

Hücrede depo görevini görür.
Besin maddeleri, artık maddeler yada atık maddeler bulunabilir.
Hayvan hücresinde küçük, bitki hücresinde büyük yapılıdır.

8. Plastit
Bitki hücresinde bulunur.
Kloroplast, kromoplast ve lökoplast çeşitleri vardır.

a- Kloroplast

Kloroplast yeşil renklidir. Fotosentez yaparak besin ve oksijen üretir.
Besin ve oksijeni de diğer canlılar kullanır. Yalnızca bitkinin yeşil olan yerlerinde bulunur. İçerisinde çok sayıda klorofil vardır.

b- Kromoplast
Bitkilerin sarı, kırmızı ve turuncu renkte olmasını sağlar.
Bitkilerin kök, çiçek, tohum ve meyve kısımlarında bulunur.

c- Lökoplast
Lökoplast renksizdir.
Nişasta, yağ ve protein depolar.
Bitkinin ışık görmeyen kök, tohum ve yumrusunda bulunur.

C- Çekirdek

Hücrenin ortasında yer alan yönetici kısımdır.
Hücrenin yaşamsal faaliyetleri buradan denetlenir ve yönetilir.
Bakterilerde çekirdek bulunmaz.
Bakterilerde kalıtım maddesi (DNA) sitoplazma içinde dağınık olarak bulunur.

Olgunlaşmış alyuvar hücrelerinde çekirdek bulunmaz.
Çizgili kas hücrelerinde ise birden fazla çekirdek bulunur.

Kromozom
Hücre bölünmesi sırasında DNA‘nın kısalıp kalınlaşması ile oluşan yapıdır.
Her canlının kendine özgü kromozom sayısı vardır.

Kromozom sayısı canlının gelişmişliğini göstermez.
Kromozom sayısının aynı olması canlıların benzerliğini (akrabalığını) göstermez.
DNA
Hücrenin yönetici molekülü DNA’dır.
Yapısı çift iplikli ve sarmal şeklindedir.

Gen
DNA’nın üzerindeki görev birimidir.
Canlının göz rengi, ten rengi, cinsiyeti, kan grubu genler tarafından ortaya çıkar.

Kromozom > DNA > Gen

Bitki ve Hayvan Hücresi Arasındaki Farklılıklar

Bitki hücresinde kloroplast vardır, hayvan hücresinde yoktur.
Bitki hücresinde hücre duvarı vardır, hayvan hücresinde yoktur.
Hayvan hücresinde sentrozom vardır, bitki hücresinde yoktur.
Bitki hücresinde koful büyük ve az sayıdadır, hayvan hücresinde küçük ve fazladır.
Bitki hücresi köşelidir, hayvan hücresi yuvarlaktır.

Hücre Bilgisinin Tarihsel Gelişimi

Hücreyi ilk keşfeden kişi Robert Hooke(Rabırt Huk)tur.
Şişe mantarını incelerken küçük odaların olduğunu gördü.
Buna içi boş oda anlamına gelen Hücre adını verdi.

Anton Van Leeuwenhock (Lövenhuk) mikroskopla havuz suyunu incelerken hareket eden küçük canlıları gördü.
Brawn bitki hücresinin çekirdeğini buldu.
Purkinje, Schwann ve Mohl hücre içindeki canlı yapıya sitoplazma adını verdiler.
Rudolf Virchow (Rudolf virşov ) hücre teorisine son şeklini vermiştir.

Hücre teorisi nedir

1. Bütün canlılar bir yada birden fazla hücreden oluşur.
2. Hücre canlının en küçük yapı birimidir.
3. Hücreler bölünerek çoğalır.

Hücre çekirdeği bulunan canlılara (Gelişmiş hücreler) ökaryot hücre denir. Bitki, insan, hayvan, mantar, amip, öglena paramesyum bu çeşittir.

Hücre çekirdeği bulunmayan canlılara (İlkel hücreler) prokaryot hücre denir. Bakteriler prokaryottur. Bakterilerde mitokondri, endoplazmik retikulum, golgi cisimciği, kloroplast organelleri yoktur.

Hücreden Organizmaya

Çok hücreli canlılarda hücreler bir arada bulunur. Aynı yapı ve görevde bulunan hücreler dokuyu oluşturur. Dokuların yapı ve görevi aynı değildir. Bitkisel ve hayvansal dokular da birbirinden farklıdır. Dokular bir araya gelerek organları, organlar bir araya gelerek sistemleri, sistemler de organizma(canlı) oluşturur.

Hücreden organizmaya basitten karmaşığa doğru sıralanışı
Hücre —-> Doku—-> Organ——-> Sistem——-> Organizma

Gök Cisimleri

Gök Cisimleri
Uzayda galaksiler, yıldızlar, gezegenler, astroidler ve meteorlar bulunur. Bunların her biri gök cismidir.

A-Yıldızlar
Uzaydaki bulutsu adı verilen gaz ve toz bulutunun bir araya gelip sıkışmasıyla yıldızlar meydana gelir.

Yıldızların Özellikleri
Yıldızlar nebula (bulutsu) adı verilen gaz bulutundan doğar.
Yıldızlar sıcak gazlardan oluşmuştur.
Yıldızlar ısı ve ışık kaynağıdır.
Yıldızların şekli genellikle küreseldir.
Yıldızlar da doğar, yaşar ve ölürler.
Yıldızların enerjisi hidrojenin helyuma dönüşmesi ile oluşur.
Ömrü biten dev yıldızlar şiddetli bir patlama ile parçalanır ve ortaya çıkan parçalar uzay boşluğuna dağılır.
Yıldızların ortalama ömrü 10 milyar yıldır.
Yıldızlar gök yüzünde yanıp sönen ışık kaynağı şeklinde görülmektedir.
Yıldızlar kendi ekseni etrafında dönerken, galaksi içerisinde de dolanırlar.

Yıldız

Soğuk ➝ Kırmızı yıldızlar
Orta sıcaklıkta ➝ Sarı yıldızlar
Çok sıcak ➝ Mavi veya beyaz yıldızlar

Gece görülen en parlak yıldız : Sirius
Bize en yakın yıldız: Proxima Centauri
En büyük yıldız: VY Canis Majoris

Güneş hakkında bilgiler
Dünya’ya en yakın yıldız Güneş’tir.
Güneş’e doğrudan bakmak göze zarar verir, körlüğe neden olabilir.
Güneş, bize diğer yıldızlardan yakın olduğu için büyük görünür.
Güneş, orta büyüklükte bir yıldızdır.
Güneş, sarı renkte bir yıldızdır.
Güneş, yaklaşık 5 milyar yaşındadır.

Yıldızların Yaşam Süreci
Yıldızlar da canlılar gibi doğar büyür ve ölür.
Bir yıldızın doğumu bulutsu içerisinde gerçekleşir.
Bulutsu içerisindeki gaz ve toz bulutları bir araya gelerek sıkışır, yoğunluğu ve sıcaklığı artar.
Belirli bir sıcaklığa geldiğinde yıldızlar doğar ve ısı ve ışık vermeye başlar.
Yıldızların içindeki enerji hidrojenin helyuma dönüşmesi ile açığa çıkar.
Yıldızın içerisindeki yakıt (Hidrojen) bittiğinde yıldızın ölümü de yavaş yavaş başlar.
Büyük kütleli yıldızlar süpernova patlaması geçirir.

Süpernova patlamasından artakalanlar kara delik veya nötron yıldızına (Pulsar) dönüşür.
Küçük kütleli yıldızlar da beyaz cüceye dönüşür.

Bulutsu (Nebula)
Uzayda bulunan gaz ve toz bulutlarına Bulutsu (Nebula) denir.
Bulutsu içerisinde yıldızlar doğar.
Atbaşı Bulutsusu, Orion Bulutsusu, Tarantula Bulutsusu ve Kelebek Bulutsusu bulutsulara örnek verilebilir.

Kara delik
Büyük kütleli yıldızların bir kısmı kara deliklere dönüşür.
Kara delikler bütün gök cisimlerini ve ışığı içerisine çekebilir.

B-Takım Yıldızı
Gökyüzüne dünyadan bakıldığında sergiledikleri görünüm sebebiyle bir arada bulunan yıldız grupları takımyıldızı olarak adlandırılır.
Gökyüzü 88 alana bölünmüş ve her birine bir takımyıldızı adı verilmiştir.
Takımyıldızında bulunan yıldızlar aslında birbirinden çok uzakta bulunmaktadır.
Büyükayı, Küçükayı, Ejderha, Çoban, Kuzey tacı, Orion (Avcı) ve günlük hayatta sıkça duyduğumuz takım yıldızlarıdır.
Burçlarda takım yıldızlarına örnek verilebilir.

Küçükayı ve Büyükayı Takım yıldızı

Orion Takım Yıldızı

Takım yıldızlarına bakıldığında görüntüleri bazı hayvan ve nesnelere benzetilmiştir.
Bu benzetmeler, gökyüzü gözlemini kolaylaştırmaktadır.

Küçük ayı takım yıldızı kepçeyi andırır. Kepçenin sapındaki son yıldız Kutup Yıldızı’dır.
Kutup yıldızı bize daima kuzey yönünü gösterir.

Not: Çoban takım yıldızı ile Çoban yıldızı karıştırılmamalıdır.
Venüs gezegeninin halk arasındaki ismi Çoban yıldızı’dır.

C-Galaksi (Gök ada)
Yıldızlar, gezegenler, uydular, aralarında gaz ve toz bulutundan oluşan büyük sistemlere Galaksi denir. Galaksiler yapılarına göre dörde ayrılır.

Eliptik Galaksiler
Sarmal Galaksiler (Samanyolu, Andromeda)
Düzensiz Galaksiler
Çubuklu Sarmal Galaksiler

D-Kuyruklu yıldız
Kuyruklu yıldızlar adlarının aksine, birer yıldız değildir.
Kuyruklu yıldızların yapısında donmuş halde buzlar, gazlar ve tozlar bulunur.
Bu yüzden kirli kartopu olarak da adlandırılır.
Kuyruklu yıldızlar Güneş’e yaklaştıkça ısınır ve yüzeyindeki buzlar buharlaşır.
Bunun sonucu gaz ve tozdan oluşan çok uzun bir kuruk oluşur.
Kuyruklu yıldızların kuyruğu Güneş’e yaklaştıkça uzar, Güneş’ten uzaklaştıkça kısalır.
Kuyruklu yıldızlar ısı ve ışık yaymazlar. Güneş’ten aldıkları ışığı yansıtırlar.

En meşhur kuyruklu yıldız: Halley (75,3 yılda bir görülür. 1986 de görüldü. 2061 de görülecek.)
En son görülen kuyruklu yıldız: Ikeya – Zhang (2002)
Hale-Bopp 1997 yılında görülen kuyruklu yıldızdır.

Gök taşı
Atmosfere girerek yeryüzüne ulaşabilen meteorlara gök taşı adı verilir.
Gök taşının Dünya üzerinde oluşturduğu çukura gök taşı çukuru denir.

Yıldız kayması
Kuyruklu yıldızların çekiminden kurtulan küçük parçalar meteorları oluşturur.
Dünya atmosferine giren meteorlar, atmosferde sürtünmeden dolayı ısınarak yanar ve etrafa ışık saçar. Halk arasında bu olaya yıldız kayması denir. Yıldız kaymasının yıldızlarla hiç bir alakası yoktur.

Gezegen ile yıldız arasındaki farklar
Yıldızlar kendileri birer ısı ve ışık kaynağıdır. Gezegenler yıldızlardan aldıkları ışığı yansıtır.
Yıldızlar gezegenlerden sıcaktır.
Yıldızlar gezegenlerden daha büyüktür.
Yıldızların ışıkları yanıp söner gibi görünürken, gezegenlerin ışıkları kesintisiz olarak görünür.
Yıldızların yerleri değişmez, gezegenlerin konumları sürekli değişir.
Yıldızlar kendi ekseni etrafında döner, gezegenler yıldız etrafında dolanır.

Işık yılı
Bir ışık yılı, ışığın boşlukta bir yılda aldığı mesafedir.
Işık yılı bir zaman birimi olmayıp uzaklık ölçüsü birimidir.
Bir ışık yılı yaklaşık 9,46×1012 (9,46 trilyon) km dir.

Uzay
Uzay, evrenin Dünya dışında kalan kısmıdır.
Dünyayı, gezegenleri, yıldızları, meteorları, kuyruklu yıldızları, asteroitleri ve diğer gök cisimlerini içine alan boşluğa uzay denir.
Uzayın sınırları, sonlu mu sonsuz mu olduğu bilinmemektedir.

Evren
Her şey evrenin içinde yer almaktadır.
Evren uzayı ve dünyayı kapsar.
Evren = Dünya + Uzay

Evreninin Oluşumu ile İlgili Görüşler
Newton’un Hareketsiz ve Başlangıcı olmayan görüşü
Newton’a göre evren sabittir.
Önceden de bu şekilde idi sonsuza kadar da bu şekilde kalacaktır.

Big Bang (Büyük Patlama) görüşü
Evrenin bir başlangıcının olduğu görüşüdür.
Evren 13,8 milyar yıl önce evren büyük patlama ile meydana gelmiştir.
Büyük patlama görüşü Georges Lemaitre (Jorc Lömetr) tarafından 1927 yılında ortaya atılmıştır.
1929 yılında Edwin Hubble’ın galaksilerin bir birinden uzaklaştığını bulması bu görüşü desteklemektedir.

Kaynak:www.fenbilim.net